Al-Sat Yapılacak İşler: Giriş
Gündelik hayatımızda “al-sat” denildiğinde çoğu insanın aklına hemen borsa gelir, kripto paralar gelir ya da ikinci el araba piyasası. Oysa
Seo Paketleri
Mehmet Akif DOĞAN
İÇİNDEKİLER
⭐ Bu İçeriği Yapay Zekâ (AI) ile Özetleyin:
Aile şirketleri, dünya ekonomisinin olduğu kadar Türkiye ekonomisinin de omurgasını oluşturur. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin yaklaşık %90’ı aile şirketidir ve istihdamın büyük bir bölümünü bu işletmeler sağlar. Ancak bir o kadar dikkat çekici olan istatistik, aile şirketlerinin ömrüyle ilgilidir. Verilere göre aile şirketlerinin yalnızca %30’u ikinci kuşağa geçebiliyor, üçüncü kuşağa ulaşabilenlerin oranı ise %10’un altındadır.
Bu dramatik tablo, aile şirketlerinin büyüme ve sürdürülebilirlik açısından en büyük sorunlarından birinin “kurumsallaşamama” olduğunu gösteriyor. Kurumsallaşma, yalnızca büyük şirketlere özgü bir süreç değil, aynı zamanda küçük ve orta ölçekli aile işletmeleri için de bir zorunluluktur.
Kurumsallaşma, bir işletmenin kişilere bağlı olmaktan çıkıp, süreçlere, kurallara ve sistemlere bağlı hale gelmesidir. Yani kararların yalnızca patronun inisiyatifine göre değil, belirlenmiş prosedürlere ve stratejik planlara göre alınmasıdır.
Kurumsallaşma;
Bir aile şirketi ilk kurulduğunda girişimcinin vizyonu ve enerjisi ile büyür. Ancak şirket büyüdükçe işler karmaşıklaşır. Tek kişinin her şeyi kontrol etmesi imkânsız hale gelir. İşte bu noktada kurumsallaşma bir tercih değil, zorunluluk haline gelir.
Kurumsallaşma olmadan şirketin ömrü genellikle kurucu nesille sınırlı kalır. Oysa kurumsal yapılar nesiller arası geçişi kolaylaştırır.
Aile üyeleri dışında profesyonellerin şirkette görev alması, bilgi ve tecrübeyi artırır.
Kurumsallaşma, aile içindeki çıkar çatışmalarını minimize eder. Hangi aile üyesinin ne yetkiye sahip olduğu netleşir.
Günümüz rekabet ortamında yalnızca sermaye yetmez. Strateji, inovasyon ve profesyonel yönetim gerekir. Kurumsal yapı, aile şirketini küresel ölçekte rekabet edebilir hale getirir.
Kurumsal yönetişim, şeffaf raporlama ve hesap verebilirlik kültürünü getirir. Bu da hem çalışanlar hem de yatırımcılar için güven ortamı oluşturur.
Kurumsallaşma, bir günde gerçekleşecek bir dönüşüm değildir. Adım adım ilerleyen bir süreçtir.
Aile şirketlerinde kurumsallaşmanın temel taşı, aile anayasasıdır. Bu belge, aile ile işin sınırlarını netleştirir.
Kurumsallaşmada yönetim fonksiyonları profesyonelleşmelidir.
Her aile üyesi yönetici olmak zorunda değildir. Aile dışından, alanında uzman profesyonellerin şirkete dahil edilmesi şirketi güçlendirir.
Şirketin başarısı doğru insanları doğru pozisyonda çalıştırmaya bağlıdır. Aile şirketlerinde akraba ilişkileri bazen liyakatin önüne geçebilir. Kurumsallaşma sürecinde objektif işe alım ve performans kriterleri oluşturulmalıdır.
Gelirler, giderler, yatırımlar şeffaf raporlarla ortaya konulmalıdır. Kurucunun kişisel kasası ile şirketin kasası birbirinden ayrılmalıdır.
Kurumsal aile şirketleri yalnızca günü kurtarmaz, geleceği planlar.
Dijital dönüşüm projeleri bu sürecin parçalarıdır.
5 yıllık stratejik planlar,
AR-GE yatırımları
Aile şirketlerinde kurumsallaşma çoğu zaman kağıt üzerinde kolay görünse de, uygulamada ciddi zorluklarla karşılaşılır.
Türkiye’nin en büyük aile şirketi olan Koç Holding, kurumsallaşmanın en iyi örneklerinden biridir.
Sabancı Holding de aile şirketinden kurumsal bir yapıya geçişi başarıyla gerçekleştirmiştir.
Dünyanın en büyük perakende zinciri Walmart, Walton ailesi tarafından kurulmuştur. Bugün profesyonel yöneticiler tarafından yönetilen devasa bir kurumsal yapıya dönüşmüştür.
Kurumsallaşmayı başaramayan pek çok aile şirketi ise zamanla yok olmuştur.
Türkiye’de birçok aile şirketi kısa sürede büyüse de kurumsallaşmayı başaramadığı için dağılmıştır. Buradan çıkarılacak bazı dersler:
Kurumsallaşma yalnızca teknik bir süreç değildir, aynı zamanda kültürel bir dönüşümdür.
Her aile şirketi aynı değildir. Bazıları küçük ölçekli bir atölyeden ibaretken, bazıları milyarlarca dolarlık holdinglere dönüşebilir. Bu nedenle kurumsallaşma tek bir kalıptan ibaret olamaz. Yine de dünyada kabul gören bazı kurumsallaşma modelleri vardır.
Bu modelde temel belge “aile anayasasıdır.”
Şirketin yönetiminde profesyonellere daha fazla alan açılır.
Hem aile hem profesyonellerin dengeli şekilde yönetimde yer aldığı modeldir.
Aile şirketlerinde kurumsallaşmayı başlatmak için atılabilecek stratejik adımlar şunlardır:
Şirketin geleceği için nesiller arası geçiş önceden planlanmalıdır.
Mali işler profesyonel muhasebe sistemleriyle yürütülmelidir.
Aile üyeleri arasındaki ilişkileri düzenlemek için resmi bir aile konseyi oluşturulmalıdır.
OECD’nin kurumsal yönetim ilkeleri aile şirketlerine uyarlanabilir:
İşe alım, performans değerlendirme, terfi ve ödüllendirme kriterleri şeffaf ve nesnel olmalıdır.
Geleceğin aile şirketleri, dijitalleşmeyi yakalayanlar olacaktır.
Aile şirketlerinin uzun ömürlü olabilmesi için stratejik bir yol haritasına ihtiyaç vardır.
Kurumsallaşan aile şirketlerinde kültürel değişim de kaçınılmazdır.
Kurumsallaşma süreci sancılı olabilir ama uzun vadede hem şirketi hem de aile ilişkilerini korur.
Türkiye’de aile şirketleri, hem istihdam hem de üretim gücü açısından ekonominin bel kemiğidir. Bu şirketlerin kurumsallaşması yalnızca kendi varlıklarını sürdürmeleri için değil, ülke ekonomisinin büyümesi için de kritik öneme sahiptir.
Dünya ekonomisi dijitalleşirken, aile şirketlerinin de bu dönüşüme ayak uydurması gerekir. Gelecekte:
Aile şirketleri duygusal bağlarla kurulsa da, profesyonel sistemlerle yaşatılabilir. Bugün Türkiye’de pek çok aile şirketi büyüme potansiyeline sahip olmasına rağmen kurumsallaşamadığı için kayboluyor. Bu kayıplar sadece şirketlerin değil, ekonominin de kaybıdır.
Kurumsallaşma;
Gelecekte başarılı olmak isteyen aile şirketleri için en net mesaj şudur:
“Gelenekleri koruyun ama kararlarınızı profesyonelce alın. Aile sıcaklığını kurumsal disiplinle birleştirin.”
Gündelik hayatımızda “al-sat” denildiğinde çoğu insanın aklına hemen borsa gelir, kripto paralar gelir ya da ikinci el araba piyasası. Oysa
Hayatımızda internet bağlantısı artık nefes almak kadar sıradan bir hâl aldı. Evde, işte, kafede ya da tatilde… Her yerde bir